Senaryo Atölyesi

1

Paradoks senaryo Atölyesi

Eğitmen: Metin Gönen

Atölye, öncelikle sinemasal öyküleme ve dramaturji tekniklerini öğrenerek fikirlerine dramatik bir yapı, düşüncelerine sinematografik bir anlatım kazandırmak isteyen herkese açık olarak düzenlenen 12 haftalık kapsamlı bir programdan oluşuyor.

Paradoks Senaryo eğitimi; hafızaya ezber-ansiklopedik bilgiler yüklemek yerine, filmlerin nasıl yazıldığını her katılımcının aktif bir biçimde kendi deneyimiyle görmesi amacıyla doğrudan eserlerin senaryo açısından incelenmesiyle başlıyor. Örnek-öğretici filmler üzerinden, dramatik anlatı (narration) mekanizmaları aşama aşama keşfedilerek, saptanarak, tanımlanarak bilince çıkartılıyor.

Bu çerçevede, bir yandan “klasik” ve “modern” tüm senaryo-dramaturji-mizansen tekniklerinin ve sinematografik anlatım mekanizmalarının, dünya sinema tarihinin örnek ve öğretici filmleri üzerinden pratik olarak görülüp, tanımlanıp, öğrenilmesiyle başlayan atölye; aynı zamanda da, bu mekanizmaları “fikirden filme” doğru yaratıcı senaryo yazımı çalışmalarına uygulayarak ilerleyen bütünlüklü bir görsel-somut-pratik eğitim olarak gerçekleştiriliyor.

Yani bir yandan, atölyedeki kolektif çalışmayla dramatik anlatı mekanizmaları filmler üzerinden somut olarak saptanıp, tanımlanıp, bilince çıkarılarak öğrenilirken; bir yandan da, bu dramatik anlatı mekanizmaları, her katılımcı tarfından, tek tek kendi kişisel yaratıcı çalışmasına uygulanarak senaryo yazım pratiği yapılıyor.

Son aşamada ise, atölyede yazılan her kişisel kısa film senaryosu, yine bir eser inceler gibi, hep birlikte kolektif olarak gözden geçirilip üzerinde tartışılıyor; yani başlangıçta filmler üzerinden öğrendiğimiz bütün dramatik anlatı tekniklerinin değerlendirilmesi, kişisel olarak yazılan bu senaryolar üzerinden hep birlikte yapılmasıyla eğitim tamamlanıyor.

Bu yoğunlaştırılmış-kapsamlı eğitim sonunda, her katılımcı, hem senaryo yazmak için gerekli tüm “klasik” ve “modern” dramatik anlatım tekniklerini dünya sinema tarihindeki öğretici-örnek filmlerin incelenmesi ve referans kitapların okunup gözden geçirilmesiyle damıtılıp sunulmuş olan bu sentez ile komple bir dinamik-görsel-akademik perspektife sahip oluyor. Hem de atölyedeki herkes, somut olarak profesyonel (yazım kurallarını öğrenerek) senaryo yazma pratiği kazanmış oluyor.

Atölye sonunda, geriye sadece motive olmak ve istikrarlı bir şekilde yazmayı canlı tutarak, yaratmak kalıyor.

Atölyede senaryo yazmak için gerekli olan dramatik anlatı mekanizmalarına, sinema diline ve senaryo yazım tekniklerine hâkim olmak öğreniliyor. Ama atölye sonrası asıl önemli olan ise, kişisel yeteneği harekete geçirmek ve yaratmaktır. Yaratıcılığın eğitimi ise, hiç bir şekilde ve hiçbir yerde mümkün değildir.

Bir dilin gramer kurallarını öğrenmek, bir dilin anlatım tekniklerine hakim olmak, kendi başına o dilde şiir ya da roman yazmayı otamatik olarak doğurmaz. Bir dile teknik olarak hakim olmanın rahatlığı, sadece yaratıma bir araç oluşturur. Yaratımın kendisini garantilemez.

Yaratım, öğrenilemez; öğretilemez.

Yaratım, gerçekleştirilir.

Bu nedenle, Paradoks Senaryo atölyesi, senaryo yazmak için gerekli ve öğrenilebilir olan tekniklerin eğitimine odaklanıyor.

Kişisel yaratıcılığın özgürce gerçekleştirilmesine, dünya standartlarında bir düzey ve nitelikli bir eğitim ile olanak sağlıyor.

Yani tüm atölye katılımcılarına kendi kişisel fikirlerini geliştirmek, kendi kişisel yaratımlarını gerçekleştirmek için, “klasik” ve “modern” tüm dramatik anlatı mekanizmalarına, sinema diline ve senaryo yazım tekniklerine profesyonelce hâkim olma pratiği sağlıyor.

Böylece Paradoks Senaryo Atölyesi, her katılımcıyı kolektif çalışmanın dayanışmacı gücüyle sinemanın fantastik dünyasında kendi özgün ve biricik olan kişisel yaratımlarını gerçekleştirmeye davet ediyor…

Ders seansları haftada 1 gün 4 saattir.

Kontenjan sınırlıdır.

Sitedeki Atölye Kayıt Formu doldurularak kayıt olunabilir.

Paradoks Film Akademi
“Hepimiz Sinemacıyız”

tarih silindi-1

tarih silindi-2

tarih silindi-3

Senaryo Atölyesi sonunda, atölyede kolektif yazılan kısa film, çekim senaryosu ve mizanseni hazırlanarak, senaryodaki görüntü ve seslerin filmde nelere tekabül ettiğini görmek ve eğitimi tamamlamak için bir kısa film çekim senaryosu yazma ve film çekim çalışması yapıldı.

senaryo15 senaryoatolye1-22senaryoatolye903senaryoatolye8senaryoatolye5senaryoatolyeci1300014senaryo-ataolye20000000000020senaryoatolye16senaryoatolye17senaryoatolye1senaryoatolye2000senaryoatolye12

——————————————————————————————————————————————–
Senaryo Atölyesi Öğrenci Yorumları

Paradoks Film Senaryo Atölyesi 17 Ekim 2011-28 Ocak 2012 Dönemi çalışmaları için görüşlerini yazma zahmetinde bulunan katılımcılara Paradoks Film Akademi adına teşekkür ederiz.

Paradoks Film Akademi
“Hepimiz Sinemacıyız”

Sadece senaryo yazmanın teknik kuralları değildi Paradoks Film’de katıldığım bu değerli çalışmada edindiğim. Metin Gönen’in sinemayı paylaşma heyecanı atölyeye katılan tüm arkadaşlarım gibi beni de bir mıknatıs gibi her Cumartesi Paradoks Film’e bağladı.

Sanata ve sinemaya derinlemesine bir bakışla yaklaşan, titiz bir ön hazırlıkla bize sunulduğu daha ilk günden hissedilen bu atölye didaktik kuralların ötesine geçiyor, başka bir gözle hayata ve sanata bakmaya davet ediyor, başka türlü düşünmenin kapılarını aralıyor. Kısa zamanda aktarılması zor bir alanı basit, anlaşılır ve keyifli bir dille sunuyor Metin Gönen.

Çalışma boyunca felsefe ve sanatın yan yana oluşundan aldığım keyif, yeni tanıdığım dostlar ve hep üretime davet eden ‘Paradoks’ atmosferini hiç unutamayacağım kesin. Paradoks Filme ve Metin Gönen’e beklentilerimin çok üzerindeki bu atölye için çok teşekkür ediyorum.

Bu atölyeye katılan herkes senaryo yazmayı kesinlikle öğrenecektir ve daha birçok şeyi…
Uzm. Dr. Ayşegül Cengiz Akman
Oyuncu-Tiyatro Yönetmeni

Paradoks Film Senaryo Atölyesine, bir felsefe öğretmeni olarak, sinemayı okuldaki derslerinde kullanan, belli felsefi konuları filmlerle işleyen sade bir sinemasever olarak başladım.

Bu atölyeye katılmamın amacı, konusunu uzun süredir düşündüğüm bir sinema filmi fikrinin senaryosunu olması gerektiği gibi sinematografik bir tarzda yazabilmekti. Atölyenin motive edici çalışmaları ile birlikte sonunda bu projenin senaryosunu yazmaya başlamakla kalmadım; aynı zamanda kendimi sinema yüksek lisansı ve doktorası yapmaya karar vermiş buldum!

Kuşkusuz bu noktaya gelmemi sağlayan Metin Hoca’nın benzersiz dersleridir. Bu derslerde sanatın, felsefenin ve sinemanın buluşmasından katılan herkesin büyük keyif alacağını söyleyebilirim. Senaryo yazarlığında önemli olan, Metin Hoca’nın ısrarla üzerinde durduğu nokta, iyi yazılmış ve yapılmış filmlerden soyutlanarak ortaya konulan dramatik anlatım teknikleri ve mekanizmalarıdır. Bu mekanizmaların görsel ve somut olarak saptanmasıyla yapılan tanımlamalar ve kavramlaştırma, tüm filmlere uygulanabilir ve bir kez öğrenildiği zaman, senaryo yazımı ve dramaturji teknikleri anlamında bir filme hâkim olarak yazmak, hikâyeye hükmetmek artık mümkündür ve bunu çalışmak koşuluyla herkes yapabilir!

Üstelik Metin Hoca bu çalışmaları kuru bir teorik anlatımla değil; dünya sinema tarihinin başyapıtlarıyla ve en iyi senaryo ödüllü filmlerle katılanların ufkunu açıcı entelektüel katkıda bulunarak yaptığından ve bu yazım tekniklerinin pratikte karşılığının ne olduğunu somut olarak filmler üzerinden gösterdiğinden; 4 saatlik seanslar halinde olan bu yoğun ve zevkli çalışmalarda saatler hiç farkında olmadan akıp gider ve gelecek dersler iple çekilir hale gelir.

Senaryo Atölyesi’nin son ayının, ayrıca özel olarak herkesin yazma pratiğini icra etmesine ve evde ödev olarak yazılanların her seansta atölye önünde hep birlikte tüm öğrenilen profesyonel yazım kuralları ve dramaturji teknikleri ışığında değerlendirmeye, düzeltmeye ve yeniden yazmaya açık olarak kolektif bir çalışma ve beyin fırtınası şeklinde yaratıcı bir pratiğe ayrılması, senaryo yazımı alanında her şeyin kuramsal ve yazım pratiği olarak pekişmesini ayrıca sağlamaktadır.

Senaryo yazma tekniklerinin mekanizmalarını, pratiğini tüm açıklığı, kapsamı ve derinliğiyle ortaya koyan, yazma icraatını uygulamalı olarak gerçekleştiren, her aşaması ayrı bir zevkte bu atölyeden sonra geriye sadece hiç durmadan yazmak ve üretmek kalmaktadır!

Sinema ile ilgilenen ve senaryo yazmak isteyen herkesin bir gün Paradoks Film Senaryo Atölyesi ile yollarının kesişmesi dileğiyle…
Nihal Emeksiz
Felsefe Hocası-Sendikacı

Metin Gönen’e saygılar. Kendisi benim için bir keşifti. Atölyelerine katılmadan önce bir iki dersini dinlemiştim. Senelerdir ilgi duyduğum sinema alanındaki donanımına hayran kalmıştım. Ondaki bu bilgi, birikim beni peşinden sürükledi. Metin Hoca’da sorularımın cevabını bulabileceğimi, onun atölyelerine katılarak yıllardır yazdığım ve amatör çalışmaların ötesine geçemediğim hikâye ve senaryolarımı bilince çıkararak, güdülerimi doğru yönlendirerek, profesyonelliğe adım atabileceğimi düşünmüştüm. Yanılmadım. Düşündüğüm gibi oldu. Hem yapım yönetim, hem de senaryo atölyesine aynı zaman diliminde devam ettim. Senaryo atölyesinin sonlarına doğru profesyonelliğe ilk adımımı attım. Hazırladığım uzun metraj film senaryosunu kültür bakanlığına değerlendirilmesi için yolladım. Heyecanla sonucunu bekliyorum.

Şimdi birkaç tane uzun metraj film senaryosu üzerinde çalışıyorum. Daha fazla bilince çıkararak, daha da profesyonelleşerek ve daha fazla yaptığım işten emin olarak…

Senaryo atölyesinden böyle güzel sonuçlarla ayrıldıktan sonra, henüz tamamlamadığım yapım ve yönetim atölyesine de bu yöndeki beklentilerimi gerçekleştirmeyi umarak devam ediyorum…

Bu arada hocamızın yeni imajını çok beğendiğimi söylemeden de geçemeyeceğim… Bilgeliği, Godard tarzı, sakalını ve yüzünü aydınlatmıştır. Metin Gönen’i dinlerken kendinizi ilk çağlarda Atina meydanında Sokrates’i dinleyen öğrencilerden biri sanırsınız; bazen de en akıl almaz zaman ve mekânlardasınızdır… Bir daha da oradan ayrılmak istemezsiniz… Çünkü sinemanın nasıl yapıldığını öğrenmek de en az film izlemek kadar büyülü, keyifli bir dünyadır…
Nebahat Özdemir
Emekli Öğretmen-Modacı-Yazar

Sinemacı-felsefeci-yazar Metin Gönen’in eğitmenliğinde ParadoksFilm’in düzenlediği senaryo atölyesine gelmeden önce, senaryo yazımı ile ilgili pek bir bilgim yoktu. Daha doğrusu sadece bir filmin hikâyesinin yazımı yönünde daha genel ve tam gerçeği yansıtmayan bir ön fikrim vardı.

Bu atölyenin sürdüğü 4 ay boyunca gördüğümüz senaryo yazım teknikleri ve ‘profesyonel’ yazımda dikkat edilmesi gerekenleri içeren derslerde yapımcının önüne getirilecek bir senaryonun nasıl olması gerektiğini kavradım. Ayrıca, dört başı mamur bir senaryonun öğeleri anlatılırken yerli sinemanın ve dünya sinemasının başyapıtlarındaki örnek sahnelerin gösterilmesi, yazım kurallarını somut olarak görmemi sağladı. Hem yapılan teorik çalışmayla hem de kavramsal düzeyde anlatılanın bilince çıkmasına yardımcı olan somut-görsel malzemeyle verilen bu eğitimin çok verimli geçtiğini söylemek isterim. Öyle ki, dört ay önce ‘filmin hikâyesi’ düzeyindeki senaryo bilgi birikimi ve kabiliyetimin atölye bitimine doğru bir kısa film senaryosu yazacak kadar gelişmesi, aldığım bu kursun içeriğinin ne kadar zengin olduğunu da gösterir niteliktedir.

Bütün bunların yanında kurs süresince başta eğitmenimiz Sayın Metin Gönen olmak üzere benim gibi birçok sinemaseveri tanıma şansına bu atölye sayesinde eriştiğim için de çok mutluyum. Senaryo yazımından bağımsız olarak, Paradoks Filmin felsefesi olan ve Metin Gönen’in her derste bize anımsattığı üzere söylemek isterim ki ‘Sinema demokratiktir ve herkes sinema yapabilir’. Bana bu fikri aşılayan Metin Hocamıza ve katılımcı arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.
Cenk Cengiz
Metin Yazarı-Editör

Atölyeye gelmeden önce sinema benim için tutkuydu, -çocukluğumdan gelen tutkum-. Yıllar boyu bıkıp usanmadan film izledim ve belki de farkında olmadan izlediğim filmlerle öznel yolcuğumu gerçekleştirdim. Metin Gönen’in derslerinde –en çok da Godard’dan bahsettiği derslerde- bu yolculuğun ne kadar anlamlı olduğunu, sinemanın hayatıma katabileceklerini bir kez daha fark ettim. Metin Gönen’le karşılaşmam benim dışımdaki insanların da sinemaya nasıl tutkuyla bağlanacağını kanıtladı bana, ben bir film üzerine günlerce düşünürken hocamız, bir sahne üzerine saatlerce yorum yapıp konuşabiliyordu. Böyle bir atölyeden beklemediğim, hatta üniversitelerde bile görülmeyecek düşünsel bir zenginlik ortamı yaratılıyordu bizler için. Metin Gönen, aynı zamanda demokratik tutumuyla hepimizi ayrı ayrı dinledi, yazılan her şeye eşit uzaklıkta değerlendirmeler yazdı, bizleri yüreklendirdi. İçimizde olanları görmemizi sağladı, en önemlisi de inancımızı arttırdı. Bizler artık sinema yapabileceğimize inanıyoruz.
Selda UYGUR

Katıldığım sinema atölyesinde Metin Gönen ve Övünç Güvenışık sayesinde öncelikle sinema hakkında temel ve teorik bilgilerimi pekiştirdim. Bu bana filmleri daha farklı açılardan seyretme avantajı sağladı. Ayrıca sinema tarihi, senaryo, yönetmenler ve filmleri hakkındaki sohbetlerimiz sayesinde kültürel bilgi birikimi de sağladı. Metin Hoca’nın disiplini ve bizi cesaretlendirmesi sonucu çok güzel bir kolektif çalışma yaptık. Geleceğe dair çok güzel arkadaşlıklar edindik. Hepimiz bir ekip olduk ve aynı amaç uğruna bir şeyler yapmaya gönül verdik. Her defasında da Metin Hoca ve ekibinin bizi desteklediğini gördük. Bir ekip olarak sinema adına bir şeyler üretmek çabası ve özellikle bu atölyeye katılmış olmak beni çok mutlu etti. Bu atölyede verdiği eğitimi ve bize desteği için Metin Gönen ve ekibine çok teşekkür ediyorum.
Gamze BAYRAKTAR

Ben bu atölyeye katılmayı seçtim. Çünkü bu atölyenin diğerlerinden çok büyük bir farkı var. Her şey üç aylık bir çalışmanın içine sıkıştırılmıyor. Siz sinemaya değer verdiğiniz sürece Metin Hoca ve ekibinin size desteği sürüyor. Hatta sizde bu ekibin bir parçası olup çıkıyorsunuz. Burada sizden beklenen tek şey; “gerçekten emek harcamamız”. Atölyede yapılan tüm çalışmalarda hocalarınızın da sizler kadar yorulduğunu gözlemliyorsunuz. Ortamın sıcaklığı sayesinde kursa katılan tüm öğrenciler arasında dayanışma sağlanabiliyor. Sinema, tek kişilik bir iş olmadığı için daha kursun başında bir ekibin parçası olmanın keyfini yaşıyorsunuz. Yapılan işler söylemde kalmıyor ve eyleme geçiriliyor. Bu da cesaretinizi artırıyor ve sinemanın büyüsüne kapılıp gidiyorsunuz. Derslerde disiplin ve samimiyet ön planda. Gerçekten sinemayı önemseyen kişiler bu atölyeye mutlaka katılmalı. Sinemayla sadece hobi olarak ilgilenenler içinde bu kursun yararlı olacağına inanıyorum. Derslere katıldıktan sonra sinemaya daha profesyonel bakabilirler. Bu çalışmada bir diğer önemli nokta ise zamanın etkin kullanılması. Hiçbir zaman vaktinizi boşa geçirdiğinizi düşünmeyeceksiniz. Aksine sürekli öğrendiğiniz ve sizi mutlu eden bir deneyim yaşayacaksınız. Bu atölye çalışmasına katıldığım için çok mutluyum. Hem kalıcı dostluklar edindim hem de çok değer verdiğim bir işi öğrenme fırsatı buldum. Harcadıkları emek ve dostlukları için Metin, Övünç ve Aynur hocaya teşekkür ederim:)))
Yudum AKTÜRK

4 Ay öncesine kadar sinema ile olan ilişkim gösterime çıkmış filmleri takip etmekten ibaretti. Sinemaya ilgi duymamın tek nedeni meraktı. Bu sinema atölyesine başladıktan sonra merak duygusu kendini tutkuya dönüştürmeye başladı. Bu tutku öyle başa bela oldu ki; baktığım, okuduğum, gördüğüm, yaşadığım her şeyi oturup senaryo formunda yazma başladım. Okumayı çok severdim ama şimdiye kadar yazdığım hiç bir şey yoktu. Bu başa bela duyguyu bana kazandıran Metin Hocama ne kadar teşekkür etsem az. Aradan 25 yıl geçmesine rağmen ilkokul öğretmenimi hiç unutmadım, bana alfabeyi öğreterek cümleler kurmamı sağlayan, okumayı öğreten öğretmenimi… Metin Hoca’da benim için aynıdır. Sinema atölyesi boyunca bende emeği geçen Aynur Hocaya, Övünç Hocaya da teşekkür ediyorum, emeklerine sağlık…
Veli BUGA

Bütün samimiyetinizle neler düşündüğünüzü yazın demişsiniz Hocam:) Açıkçası bu atölye bana ciddi anlamda çok şey kattı. Hatta birazdan yazacağım şeyler için beni kınayabilirsinizde. Çünkü ben ne teknik anlamda ne de genel anlamda çok fazla bir bilgiye sahip değildim. Her şeyi en başından burada öğrendim, en çok da sizden. En basiti plan, sahne, sekans ayrımını bile bilmiyordum. Sinemayı seviyordum ve izliyordum. İyi bir izleyici olduğumu düşünüyordum, ta ki atölyeye başlayana kadar. Fakat şöyle ki, evet, dikkatli bir izleyiciydim ama çok boş izlediğimi anladım kurs bitiminde. Ben, film beni şaşırtıyorsa, heyecanlandırıyorsa sonunda etkiliyorsa çok beğeniyordum. İzlerken de sadece filmi takip ediyordum. Daha açmam gerekirse sizden öğrendiklerimle birlikte filmi izlerken kameranın durduğu yere, kamera hareketlerine, ışığa, imgeleri bulmaya çalışarak izliyorum. Sahnelerin nasıl anlatıldığını keşfetmeye çalışıyorum. Sonra durup ben olsam nasıl yapardım diye sorup onu bulmaya çalışıyorum. Eskiden sadece senaryodaki sözlere takılırdım. Evet, oyuncu şu cümleyi söyledi çok iyi bir cümle, çok iyi oturmuş, derdim; hatta oyuncunun sözlerini yetersiz bulur şunu da söyletseymiş keşke senarist derken, şimdi sözcüklere hiç takılmıyorum bile. Daha çok yönetmen bunu nasıl tasarlamış, nasıl düşünmüş; kamerayı neden oraya koymuş, diyerek kafamın içinde kendi kendime konuşuyorum. Senaryo nasıl yazılır? Mizansen nasıl ve neye göre yapılır? Bir film nasıl çekilir, çekmek için neler gereklidir? Kamera arkasında çalışan kişilerin görevleri nelerdir? Hepsini atölyede öğrendim. İyi bir film nasıl, iyi bir sahne nasıl olmalıdır biliyorum artik. Benim için çok güzel olan, modern sinemayla ilk kez bu atölyede tanıştım ve hayran oldum. Film yapmak, bir şeyi istediğin şekilde özürce çekmek ne demek, yani gerçek yaratıcılığı burada gördüm. Eskiden olsa bunlar nasıl filmler, deyip anlayamazken; neyine ödül veriyorlar, dediğim filmleri sevmeye, anlamaya başladım. Hiç tanımadığım bir grup insanla tanışıp ve hiç tanımadığım bu bir grup insanla sadece belli günlerde bile olsa oturup heyecanlandığın, sevdiğin bir şeyi konuşmak, paylaşmak herkesten bir şey öğrenmek çok özeldi benim için. Dediğim gibi her şey burada başladı çünkü. Ama sizden öğrendiğim en önemli ve güzel şey okulunu okuyamasak da, farklı bir işlerde uğraşıyor olsak da, her ne koşulda olursa olsun sinema yapabileceğimizdi. İnanın beni ayakta tutan tek şey şuan. Normal şartlarda olsa belki de şuan çalıştığım işte biran bile duramam. Mağazacılık sonuçta size kattığı hiç bir şey olmuyor, sabahtan akşama kadar kıyafet katlıyorsunuz. Ve yoğun çalıştığınızda, çok yorulduğunuzdan eve gelince bir şey yapmaya isteğiniz olmuyor. Bunları niye anlatıyor diyebilirsiniz tabii Hocam, böyle ben daldım gittim, içimi açtım. Sadece ne kadar önemli bir şey yaptığınızı söylemeye çalışıyorum. Çok ama çok teşekkür ediyorum ve çok saygı duyuyorum size, gerçekten iyi ki bu atölyeye gelip sizinle tanışma fırsatım oldu; beni gerçek sinemayla tanıştırdığınız. Her şekilde, yani istedikten sonra sinema yapabilmeğimizi gösterdiğiniz. Hala da bizimle uğraştığınız için teşekkür ederim…
Çiğdem BEDER

Öncelikle ben hiçbir şey kaybetmedim ama çok şey kazandım; örneğin atölye başında sadece görüntü yönetmenliği dersi almak istiyordum ama Metin Hocanın derslerine girdikten sonra ufkum biraz daha genişledi sinema konusunda. Örneğin kafamda olan bir fikri düşünceyi senaryolaştırma konusunda hiç senaryo görmemiş (gerçek anlamda da hiç görmemiş ) biri olarak çok yol aldım.
Yöntem konusuna gelince ben daha önce bir yaz atölyesinde bir hikâyeyi senaryolaştırmak üzere çok kısa bir çalışmada bulunmuştum.
Onun için sizin yönteminiz pratik olarak filmler üzerinden gitmek beni umduğumdan daha hızlı geliştirdi. Bence bu doğru yöntem, zira ben çok zaman ayıramama rağmen bayağı hızlı yol aldım diye düşünüyorum.
İbrahim KAYA

Kendi adıma sinemayı salt eğlence, hobi olarak algılayan birisi olmadığım için atölye seçimi öncesinde uzun süre araştırma yaptım ve Metin Gönen’in yönettiği sinema atölyesine katılmaya karar verdim. Atölyeden tahminimin çok ötesinde bir verim aldım ve başlangıçta var olan sinema yapma isteğim daha da arttı. “Piyasa Sineması”nın çok ilerisine varan fikirsel tartışmalarda herkesin düşüncesini eşit şartlarda üretime katabilmesi ve tüm bunların da ötesinde derslerin asıl materyalinin dünya sinemasının somut örnekleri olması bu atölyeyi benim için daha da ayrıcalıklı kıldı. Senaryo derslerinde yazı ve görüntü arasındaki ilişkinin bu şekilde örnekler üzerinden ayrıntılı olarak değerlendirilmesi, içinde olmayı yürekten istediğim sinemada bana yol gösterici olmaya devam ediyor. Sinema Atölyesinde sinemayı öğrenmek, pratik yapmak, sinema üzerine konuşmak; hepsinin de ötesinde sinema yapmak isteyen öğrencilerine halen vermeye devam ettiği emeği ve sinema için harcamaktan hiç çekinmediği zamanından dolayı Metin Hocaya içten teşekkür ediyorum.
Alper ÖZTEKİN